Uzaktan çalışmada işverenin çalışanın evini denetleme hakkı var mıdır?

Fransa Yargıtayı (Cour de cassation) 13 Kasım 2025 tarihinde*, uzaktan çalışmanın uygulanması, konut dokunulmazlığı ve işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin sınırlarına ilişkin önemli bir karar verdi.

Davaya konu olayda, işveren bünyesinde 2010’dan beri çalışan bir sosyal hizmet görevlisi hakkında işyeri hekimi, sağlık durumu gereği haftada iki-üç gün uzaktan çalışma yapılmasını içeren bir dizi çalışma düzeni değişikliği önermişti. İşveren ise uzaktan çalışma dosyasının onaylanması için çalışanın evine gidilmesi gerektiğini ileri sürmüş; çalışan ise özel hayatına müdahale niteliğindeki bu ziyaret talebini kabul etmemişti. Bu nedenle uzaktan çalışma uygulanmamış ve çalışan, işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle dava açmıştı.

Nîmes İstinaf Mahkemesi, ev ziyareti yapılmadığı için uzaktan çalışamanın kurulamadığını ve işverenin gerekli çabayı gösterdiğini belirterek davacının talepleri reddetti. İstinaf Mahkemesi ayrıca çalışanın sağlık belgelerini sunmamasını da değerlendirmesinde olumsuz gördü ve işverenin yükümlülüklerini ihlal etmediğine hükmetti.

Kararın temyizi üzerine dosya Yargıtay önüne geldi. Yargıtay, İstinaf Mahkemesinin kararını aşağıdaki gerekçelerle bozdu.

Yargıtay, işçinin konutunun özel hayatının temel bir parçası olduğunu ve bu nedenle işçinin evine işverenin girmesini, anayasal ve uluslararası güvencelerle korunan özel hayat hakkı çerçevesinde reddedebileceğini açıkça ortaya koydu. Mahkeme, konutun “özel hayat” alanı olduğunu vurgulayarak işçinin evini açmaya zorlanamayacağını belirtti. Bu nedenle işveren, çalışan evine ziyaret izni vermedi diye uzaktan çalışmayı reddedemez; böyle bir gerekçe hukuk düzeni tarafından geçerli kabul edilmez.

Yargıtay, işverenin işyeri hekiminin önerisine katılmıyorsa bunun tek yolunun kanundaki özel itiraz prosedürü olduğunu vurguladı. İşveren bu yolu izlemek yerine sadece “ev ziyaretine izin verilmedi” diyerek uzaktan çalışmayı reddetmişti. Mahkeme, bu gerekçenin hukuken geçerli olmadığını açıkça belirtti. İşveren teleçalışmayı uygulamamanın sorumluluğunu çalışana yükleyemez; hele ki dayanak, işçinin konut dokunulmazlığı gibi temel bir hakkıysa.

Yargıtay’ın bir diğer önemli değerlendirmesi, işçinin sağlık durumuna ilişkin tıbbi belgeleri sunmamış olmasının işyeri hekiminin önerisinin bağlayıcılığını ortadan kaldırmayacağıdır. Yargıtay, alt derece mahkemesinin bu beklentisinin tıbbi gizlilik ilkesine aykırı olduğunu açıkça belirtti. Hekimin önerisi, işçinin patolojisini açıklamasına gerek olmaksızın işvereni bağlar; önemli olan işverenin öneriyi uygulayıp uygulamadığıdır.

Netice itibariyle Yargıtay kararı bozarak yeniden inceleme yapılması için dosyanın Montpellier İstinaf Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Kaynak: Alper Yılmaz